Tarih 24.05.2025

Calan sarki: yok (yalniz degilim evde hasan abi var)

SA. Bayagi bir suredir yoktum. Evdi, isti, bos islerdi burasi aklima bile gelmedi. Buraya genellikle duygusal boslukta oldugum zamanlarda geldigimi fark ettim. Bayagidir gelmememin sebebi suygusal doygunluk degil. Sadece eskisi gibi bosluga dusmuyorum (Allah'a sukur). Simdi neden geldim?

Bilmiyorum.

Ayrica farkina vardim ki: duygusal bosluga dusmek icin belirli bir konfor alani gerekiyor. Tam olarak dogru ifade ettigimi dusunmuyorum. Duygusal bosluga kisitli konfor alaninda da dusulebilir. Hem duygusal bosluga dusup hem de buraya yazi yazmak icin belirli bir konfor alani gerekli. Simdi dogru bir ifade oldu.

Son zamanlarda ne tur islerle ugrasiyorum?

Genelde okul ve is zamanimin cogunu mesgul ediyor. Tabii ki kendimi taniyorum; bundan onceki ifade bir yalan (kismen). Bilgisayar oyunlari, youtube, anime vs derken bos islere ayirdigim zaman, luzumlu islere ayirdigim zamani uce (belki bese) katliyor. Hemen Steam'den bakiyorum bu hafta ne kadar oyun oynamisim. Son 2 haftada 3 oyunu toplam 40,4 saat oynamisim... Bu sadece oyunlar. Videolara harcadigim zaman da en az bu kadar vardir.. Bu hafta toplam okula gitmem, kendi basima ders calismam vs. toplayinca bu kadar etmiyor. Bildigin ziyan..

Bunlar, materyalist mevzular. Tabii ki sadece maddede kalmiyor. Zamanimi bosa harcamam her ne kadar verimliligimi, ileriye yonelik hayatimi etkilese de, bunlardan daha onemli olarak ruhsal sagligimi da etkiliyor. 

Gun boyu zamani bosa gecirdigini bilmek, yapman gereken isleri yapmadigini bilmek, planda geriye dustugunu bilmek, ileride yapman/calisman gereken seylerin, sirf simdiki islerini ertelemen dolayisiyla arttigini bilmek insanin ruhunu tuketiyor. Bunlarin ovunulecek bir yani olmasina yok, lakin insan, kendini bu sebeplerden dolayi hirpalamak, zarar vermek istiyor. Onceleri bunu fiziksel olarak yaprdim. Duvara vururdum, bagirirdim. Sonra pek mantikli gelmemeye basladi, can acisi, kendini sakatlama, ertesi gun kisik sesle konusma pek de cazip gelmiyordu. Bunun yerine egzersiz yapmaya basladim. Gunde 100-200 defa bir yere tututnup kendini kaldirip indirmek, ittirmek, bunlari yaparken aci duymak ve acinin ardindan aci, pismanlik ve utanc duymak yerine iyi bir sey yaptigini hissetmek, bir gelisim gozlemlemek, ozguven gelistirmek cidden cok makul gelmisti. Sebebi ne olursa olsun, egzersiz yapmak cidden iyi bir seydi. Gecmis zaman kipiyle konusuyorum cunku artik egzersiz yapmiyorum. Sonra zamanla bu aktivitenin de yerini bir sey aldi. Bana gercekten aci verecekti. Beni geriye cekecekti. Ozguvenimi yerle bir edecekti. Gecmisten simdiye, kendime ufak ufak kazandirdigim ne varsa hepsini yavas yavas alacakti. Bir de bu illeti yapmasi cok kolaydi. Yapilmasi gereken o zorlu, seni gelistiren, ileriye tasiyan ne varsa, bunlari yapmamak. Bunlari yapmiyorken de arta kalan zamanda, sana zevk veren seyleri yapabiliyorsun (oyun oynamak, video izlemek, vs.). Son birkac yildir yaptigim sey tam olarak bu. Yaptikca kotu hissettim, kotu hissettikce yaptim, yaptikca daha da battim. Mukemmel bir dongu. Simdilerde okula gitmek gibi basit bir aktiviteyi yapinca bile, tarifi zor bir gurur duyuyorum icimde. Tarifi zor, cunku kelime dagarcigim zayifladi. Dusuncelerim sadelesti. Gundelik yaptigim seyler ezber haline geldi ve ezberin disi artik hata demek.

Insan, kendine en buyuk zarari zamanini bosa harcayarak vermez mi?


Onceden sevilmek imkansiz gelirdi. Sevmekse ne buyuk izdirap... Simdilerde ise beni gercekten uzen bir sey takiliyor kafama; bir his. Artik sevilecegime ihtimal veriyorum. Gercekten de beni seven birisi oldu. Sevmediyse bile, sevmek icin cok ugrasti. Niyet okumaciliga soyunmasam, beni sevdigine kesinlikle emin oldugumu soylerdim. Bu yeni his ise, artik benim kimseyi sevemeyecegim dusuncesi..

Yazmayi biraktirdi. Dusunmek de istemiyorum bunun hakkinda. Hakli cikmaktan korkuyorum.

Ben cikiyorum. Baslangicta saati yazmayi unutmusum. Uzun suredir yazmayinca formati unutmusum. Cikis saatini yazacagim. Muzik esliginde yazsaydim, daha uzun yazabilecegimi dusunuyorum. Lakin hem muzigin olmamasi hem de Hasan'in yanimda arkadasi Ersen'le kari kiz konusmasi, dusuncelerimi toplamama tam tersi yonde etki ediyor.


Saat 23:35

Yorumlar

Popüler Yayınlar